Bu aralar FX yapımlarını övmelere doyamadığımın farkındayım ancak birbirinden güzel yapımlar peşi sıra ekranlarda boy gösteriyor.
Tyrant, bizlere oldukça güçlü bir Ortadoğu hikayesi vaad ediyor. Oluşturan cast, mekanlar, çekimlerin ani bir kararla İstanbul'a taşınması... Bütün bunlar, dizinin bu derece konuşulmasını etkileyen faktörlerden sadece birkaçı.
.jpg)
Kısaca konuya değinmemiz gerekirse, Amerikalı bir aile babasını canlandıran Bassam'ın, seneler sonra, o güne kadar inkar ettiği ve görüşmek istemediği, Ortadoğu'nun en güçlü hanesi haline gelmiş babaevine geri dönmesi ve gelişen olayları ele alan bir yapımla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz.
İktidar hırsı, ülke politikaları, güç ve ihtişam unsurlarının, Al Fayeed ailesi üzerindeki etkileri, temposunu hiç düşürmeyen bir senaryo ile izleyiciye aktarılmış.
Bassam'ın kardeşi olarak izlediğimiz Jamal Al Fayeed'in, bu yapımda benim en çok dikkatimi çeken ve oyunculuğunu zevkle izlediğim isim olduğunu söyleyebilirim. Öyle güçlü bir duruşu ve oyunculuğu var ki, senaryo gereği kendisine biçilen rolü adeta üzerine cuk diye oturtmayı başarmış. İzlerken ne demek istediğimi daha net anlayacağınızı düşünüyorum.
Hikayede yer alan kadın oyuncuların şıklığı, Al Fayeed ailesinin yaşadığı sarayda var olan ihtişam Ortadoğu'nun lüks ve şaşaya olan merakını layıkıyla vurgulamakta. Son derece şık tuvaletlerle gezinen, bol sürmeli kadınlar görmeye hazır olun diyebilirim.
Diziye ait değinmem gereken bir başka detay ise, çekimlerin İsrail'de yaşanan üzücü olaylar nedeni ile ani bir kararla İstanbul'a alınmış olması. Yani ilerleyen bölümlerde, aniden karşınıza çıkacak İstanbul sokaklarına, Sultan Ahmet Camii'ne hazırlıklı olun diyebiliriz.
1.sezon final bölümüyle malum ortamlara bugün itibariyle merhaba diyen Tyrant'ın, önümüzdeki günlerde adından sıkça söz ettireceği şüphesiz.
Kaçırmamanızı tavsiye ederim.
^.^
0 yorum:
Yorum Gönder