Bir ''fashion blogger'' olmasam da, ''beğendiklerim'' listesine üst sıralardan giriş yapabilen yeniliklere kayıtsız kalamam doğrusu. Geçtiğimiz yaz sezonunda küçük ama emin adımlarla kendisini göstermeye başlayıp, sonbahar kış koleksiyonlarının da neredeyse tamamında, sağlam bir yer edinmeyi başardı sırt çantaları. Yaz ayının rahat kıyafetlerine ayak uyduran rengarenk kanvas modeller ile kış mevsiminin kasvetine yakışan, özellikle bordo ve siyah renklerde ki deriler en büyük kurtarıcılarımız oldu zamanla.
Erkeklerin, biz bayanlar için "bavul taşıyorlar neredeyse" diye tabir ettiği büyük! çantalarımızın yerini dahi aldıklarını düşünüyorum. Şahsen ben neredeyse evin yarısını çantasında taşıyan birisi olarak artık yaz-kış sırt çantalarından vazgeçemiyorum. Ayrıca ağır çanta taşımaktan oluşan, kol ağrılarıma da elveda demiş bulunmaktayım. Yani sağlığa da yararlı olduğu gerçeğini yadsıyamayız. Tabii ki de önceliğim, özellikle bu sezon, her tarz kıyafetimle çok rahat kombinliyebilmiş olmam ve gece gündüz demeden, bana her türlü ortamda eşlik edebilmiş olmalarıdır. Kısaca kendilerini pek seviyor ve destekliyorum.
İşte bu nedenle olacak ki, Chanel'in 2014 ilkbahar-yaz defilesinde görücüye çıkan, birbirinden renkli ve sıradışı gözüken sırt çantaları beni tam kalbimden vurdu.
Özellikle grunge tarza sahip çantalar, The Grand Palais'te yapılan defilede bir hayli ön plana çıktı. Alışkın olduğumuz klasik ve olgun çizgisinin bir hayli dışına çıkan Chanel, çarpıcı renkleri ve spor modelleriyle yeni sezona hazır gözüküyor. Sizce de öyle değil mi?
0 yorum:
Yorum Gönder